Her seferinde söylendiği üzere Ülkemizin üç tarafı denizlerle çevrili ve 8713 yada 8798 km sahil şeridini sahip, olması 4000 kadar irili ufaklı balıkçı köyünün olması ve Balıkçılıktan geçinen ailelerin hayli yüksek boyutlara varmasının, yanı sıra Amatör Balıkçılığında hızla gelişiyor olması Amatör ile Profesyonel balıkçılar arasında tartışmalarda beraberinde getirmektedir.
Balıkçı ekmeğini denizden kazanan tamamıyla denize bağımlı olan ve yatırımlarını denize yaparak gelişen yada küçülen,hiçbir sosyal güvenlik kapsamı içinde yer almamış olan elleri nasırlı çilekeş ve evlerinden çoğu zaman aylarca uzakta olanlara denir.
Reis i ve tayfası ile bu insanlar deniz ve denizin kendilerine verdikleri için yaşar ve ülke ekonomisinde bir biçimde katkıda bulunur.
Savaş ve seferberlik zamanında ise bu balıkçıların tekneleri her zaman Milli Güvenliğin emri altındadır.
Amatör Balıkçı ise Keyfe keder balığa çıkan ,kendi boş zamanını değerlendiren,ülke ekonomisine katkısı bulunmayan herhangi bir kurumdan emekli olmuş yada olacak,yada çalışan insanlardır.
Çoğu zaman avladığı balığı evine götüren fazlasını satarak kendine yan gelir elde eden bu insanları,gerçek balıkçılarla bir arada tutmak yanlış bir söylemdir.
Balıkçı 1380 Sayılı yasa gereği ekmeğini korumak adına Konan Balık avı yasaklarına uyarken ,amatör balıkçı asla bu yasaklara uymaz ve kural tanımaz,Sadece İstanbul kıyılarında 20.000 civarında amatör balıkçının olduğunu ele alırsak,yasaklara boyunca özellikle balıkları Karadeniz e göçleri sırasında bu 20.000 kişinin günde 1 kilo balık avladıklarını varsaysak,buda günde 20.000 kilo yumurtalı balık avlandığını ortaya koyar,üstelik bu rakamlar sadece İstanbul ve civarı için hesaplanmıştır.
diğer kıyı şeritlerini de bu hesaba katarsanız günlük avlanan balık miktarı 50.000 kilo yo bulmakta olup bunu ortalama 60 günle çarptığınızda ise 3.000.000 milyon kilo havyarlı yumurtasını dökmemiş balık avlandığı kaba bir hesapla ortaya çıkar.üstelik bu hesaplar sadece karada avlanan amatör ler için yapılmıştır,Bide bu işin deniz boyut vardır ve asıl önemli olan kısımda burasıdır.
Emekli olsun olmasın ,ortak olsun olmasın ,çalışan yada iş sahibi iş adamı dahil hemen herkes irili ufaklı bir deniz aracı alarak denize açılmakta ve balıkçılık filosuna katılmaktadır.Gerçekte balıkçı bile olmayan bu insanlar üstelik balıkçıların haklarına ortak olarak aynı onlar gibi işlem görmektedirler.
Amatör Balıkçılara getirilen ruhsat alma zorunluluğundan sonra kamuoyunda amatörler tarafından ortaya atılan yanlış söylemler nedeniyle(kahve köşelerine mi gidelim ,başka ne yapabilirim ki,bizim avladığımız balık ,mı battı.Avrupa bile böyle uygulama yok,ruhsat ücretleri çok,)gibi komik ve asıl olmayan ifadeler kullanarak Türk Balıkçılığına zarar vermektedirler.
Trol leri,Gırgır kayıklarını örnek göstererek yaptıkları savunmalar son derece yanlıştır.Marmara denizinde Trol yasaktır ancak diğer denizlerde 3 mil de serbest olup avcılık yapmakta ve aynı Gırgır lar gibi avladıkları balıklarla hem ülke insanın protein ihtiyacını karşılayabilmekte hem de Ülke ekonomisine vergi vererek ,ihracat yaparak,teknoloji geliştirerek katkı da bulunmaktadırlar.
Amatörlerin en sert havalarda evlerinden burunlarını bile çıkaramadıkları dönemlerde Profesyonel balıkçı her türlü hava şartlarına rağmen özellikle Karadeniz de avcılık yapmakta amatörlerin hamsi ihtiyacını taze ve ucuz şekilde sağlamaktadırlar.
Bu tespitlerden sonra Amatör Balıkçının özellikle AB uyum süreci içinde Balık avlama kotası gelmek üzere iken kendisine çeki düzen vererek Avrupalı Amatörler gibi olmaları gerekmektedir,Balıkçının ekmeğine göz dikmeden ,konan kurallara uyarak,hatta kendilerinin geliştireceği etik kuralların işleyeceği bir düzen içine girmeleri gerekir.
Aynı şey kuşkusuz Profesyonel balıkçı için de geçerlidir,ancak bu balıkçı kesimi en azından örgütlüdür, Örneğin Marmaray Tüp geçidi inşa çalışmalarına Balık göçlerine zarar verdiği için tavır alıp çalışmayı durdurma gücüne sahiptirler ,Türk Boğazların geçen tehlikeli geçitlere tavır alabilmekte,deniz kirlenmesi vs nedenleri yaratanlara tazminat davası açabilmektedirler.
Amatör Balıkçı öz eleştiri yaparak ,oto kontrol sağlayarak,kendi etik kurallarını belirleyerek,aynı AB ülkelerinde olduğu gibi konan kotalara ve kurallara uyarak avcılıklarına devam edebilirler aksi halde yakın bir zamanda Profesyonel ve Amatör balıkçılar için hiç bir şey eskisi olmayacaktır.