İklim Değişikliği Kurultayı'na yoğun katılım!

'Gelecek Senin… Denizlerine Sahip Çık' mottosuyla bu yıl 2.'si Nişantaşı Üniversitesi Maslak 1453 Kampüsü'nde gerçekleştirilen 'İklim Değişikliğinin Denizlere Etkisi ve Denizcilik Sektörü' başlıklı İklim Değişikliği Kurultayı'na katılım beklenenin üstünde gerçekleşti.Kurultayda, iklim değişikliğindeki son durum, medyanın rolü ve görevleri, gelinen son nokta ve dünyadan örnekler de etraflıca anlatıldı.

“Gelecek Senin… Denizlerine Sahip Çık” mottosuyla bu yıl 2.’si Nişantaşı Üniversitesi Maslak 1453 Kampüsü’nde gerçekleştirilen “İklim Değişikliğinin Denizlere Etkisi ve Denizcilik Sektörü” başlıklı İklim Değişikliği Kurultayı’na katılım beklenenin üstünde gerçekleşti.Kurultayda, iklim değişikliğindeki son durum, medyanın rolü ve görevleri, gelinen son nokta ve dünyadan örnekler de etraflıca anlatıldı.



ŞEN: ESAS OLAN FARKINDALIK YARATMAK
Kurultayın açış konuşmasını gerçekleştiren Deniz Kültürü Derneği Başkanı Hakkı Şen, “Deniz Kültürü Derneği olarak önemli eylemlere imza attık. Biz, bir dalga yaratmaya çalışmıştık ama görünen o ki fazlasını başardık. Farkındalık yaratmak, bu yarattığımız farkındalığın gerek ülkemizde gerekse de dünyadaki yansımalarını görmek bizim için önemlidir. En son 16 yaşında İsviçreli İklim Aktivistini bu bağlamda çok önemli işler yaparken gördük. O aktivistin eylemleri tüm dünyada ses getirdi. Deniz Kültürü Derneği olarak, yaptıklarımızın üzerine başkaca neler katabiliriz, başka hangi işler ve eylemlerle hizmet veriririzi sorguluyoruz. Keşke burada yerel yönetimlerde olsaydı. Onlara da bu konuda büyük işler düşüyor. Başta DTO ve GİSBİR olmak üzere, bizlere kapılarını açan Nişantaşı Üniversitesi’ne ve hocalarımıza teşekkür ederiz. 3. Etkinliğimizi kurultay olarak değil zirve olarak yapacağız. Tüm STK’ların İklim Değişikliği konusunu gündemlerine almaları gerekiyor” dedi.
YALÇIN: BİR PROBLEMİ EL BİRLİĞİ İLE ÇÖZERSEK BAŞARILI OLURUZNişantaşı Üniversitesi Rektörü Şenay Yalçın da konuşmasında şunları söyledi: “Bir problemi elbirlği ile çözersek muvaffak oluruz. Hava kirliliğinin suçlusu 200 yıllık enerji ve sanayi. Bizler enerji ve sanayi olmasın demiyoruz. Çevreci, geri dönüşüme uygun enerji ve sanayi olsun istiyoruz. Teknolojik yenilikleri takip etmeliyiz, digitalleşmeyi verimli kullanmalıyız. Gelecek nesilleri düşünmeliyiz. Bilinçli nesiller yetiştirmeliyiz.”



KIRAN: BİLİM İNSANLARI KÖTÜYE GİDİŞ OLDUĞUNU SÖYLÜYOR
IMEAK DTO Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, konuşmasında şunları söyledi: “Bilim insanları hızlı bir kötüye gidiş olduğunu ifade ederek bizleri uyarıyor. Kasımın ortasında İstanbul’da hava sıcaklığının 25 derece olması bu kötüye gidişi ispatlar nitelikte. Büün bu yaşadıklarımız iklim değişikliğinin sonuçları. Bu konularda bir şeyler yapmalıyız.  KARBON SALINIMININ SADECE YÜZDE 3’Ü GEMİLERDEN KAYNAKLANIYOR
Karbon salınımının sadece yüzde 3’ü gemilerden kaynaklanıyor. Denizciler yeşil ve çevreci uygulamalarla IMO’nun da düzenleme ve drektifleriyle çevre konusunda ellerinden geleni aslında yapıyor. LNG yakıtlar, çevre dostu römorkorlar, daha düşük emisyon için yapılan çalışmalar vs. bu konuda denizcilerin ne kadar hassas ve duyarlı olduğunu ortaya koyuyor. Gemi atık uygulama sistemleri, IMEAK DTO olarak Mavi Atık uygulama sistemlerine de katkı sağlıyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile uyumlu çalışmaara imza atıyoruz. Gemilerin enerji verimliliği konusunda katkı sağladık. IMO Genel Sekreteri’ni odamızda ağırladık ve gerekli bilgileri kendisinden edindik.  Odamız merkez ve şubelerinde SIFIR ATIK sisteminmi hayata geçirdik.”




ÜNÜVAR: AR-GE ÇALIŞMALARI İLE ÇEVREYE KATKI SUNUYORUZ
Çevre ve iklim değişikliği konusunda bilinçlendirme çalışmalarının son derece hayati bir öneme sahip olduğunu ifade eden Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’ndan Durmuş Ünivar, “Çevresel dönüşüm 2050 yılına kadar emisyonlar yüzde 50 azaltılacaktır. Birçok teknolojinin üretilmesi gerekiyor. Alternatif yakıtlı römorkorlar şart. En yeni teknolojileri ülkemize kazandıracağız. TS-ISO 14001 Çevre Uygunluk Belgesi ve Ulusal Deniz Emniyeti bu çalışmaların başında geliyor. Biz, çocuklarımıza daha güzel bir gelecek bırakmak için buradayız” ifadesini kullandı.  SOMER: İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ DEĞİLİ İKLİM KRİZİ! GEZEGENİMİZ RİSK ALTINDA DEĞİL, YOK OLUYOR...!
Ünüvar’ın ardından SANDRA SOMER adında ve 12 yaşında bir genç aktivist de çevre ve iklim değişikliği konusundaki görüşlerini ve yaptıklarını aktardı. Somer, “Ülkemiz iklim değişikliğinin tam ortasındadır. Gezegenimiz risk altında değil, yok oluyor. Denizlerden plastik adalar oluştu. Balinaların içinde plastikler çıkıyor.  Böyle devam ederse Danimarka sular altında kalacak. İklim krizini biz yarattık, biz çözmeliyiz. İsviçreli 16 yaşındaki aktivist GRATE TUMBERG’in başlattığı eylem son derece anlamlı. Bizler kimsenin projesi değiliz. Amacımız ünlü olmak da değil. Büyüklerin yapması gerekeni sadece bizler yaptık, hepsi bu...” dedi. Samer’e DTO Meclis Başkanı Salih Zeki Çakır tarafından plaket verildi.



İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE MEDYA
Sabahki oturumun ikinci ayağında ise Moderatörlüğünü IMEAK DTO Başkanı Tamer Kaıran’ın gerçekleştirdiği  İklim Değişikliği ve Medya konusu işlendi.
ABUR: YANLIŞ YAPILAŞMALAR NEDENİYLE İKLİM DEĞİŞTİ
İklim Değişikliği ve Medya konulu panelde ilk olarak NTV Meteoroloji Editörü Gökhan Abur, karbondioksit arttıkça buzulların eridiğini, buzullar eridikçe kutuplar ile ekvator arasındaki sıcaklık farkının azaldığına bunun da deniz seviyesinin yükselmesine yol açtığını söyledi. Abur bu durumun gelecekte dünya üzerinde kalıcı hasarlar bırakacağına dikkat çekti. Abur konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “1983 senesinde denizcilikle tanıştım. Meteoriloji Yüksek Mühendisiyim. NTV’de 15 yıldır sunuculuk yapıyorum. Hem Haliç Üniversitesi’nde hem de Piri Reis Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak derslere giriyorum. Küresel iklim değişikliğinde denizlerin yerş çok önemli ve fazla. Mesleğe başladığım 1973 yılından bu yana iklim değişikliğine dikkat çekmeye çalıştım. Özellikle İstanbuk’da yanlış yerlerde gökdelenler yapıldı. Yapılan bu yanlışlıklar iklimin değişmesine neden oluyor. Rüzgarlar olağan şekilde esemiyor, bulutlar normal seyrinde yağmur bırakamıyor. Denizleri özellikle temiz tutmak zorundayız.”




OKUR: SU YASASININ ÇIKMAZI LAZIM
Ekonomi yazarı, gazeteci ve televizyon yorumcusu Meliha Okur, “İnsanlar çok güzel laflar edebilir. Ama uygulamada olana bakmak lazım. Geri dönüşümü hayata geçirmek lazım. Türkiye’nin nüfusu her yıl, 2.1 artıyor. Hızlı bir nüfus artışı var. Kentlerde suya olan ihtiyaç giderek artıyor. Üretme potansiyeli azalmış bir ülke ile karşı karşıyayız. Şehirler kendi sularını üretemiyor. Büyük Çekmece baranını güçlendirmezsek İstanbul olası bir depremde susuz kalabilir. Su yasasının çıkması lazım.  Yönetilebilir su yasasının başlatılması lazım. Türkiye’nin sınır aşan sular konusunda dersini çalışması lazım. Altyapıyı uygun yaparsak iklim değişikliğini yönlendirebiliriz” dedi.
ÖVÜR: KÜRESEL GÜÇLÜ LİDERLERE İHTİYAÇ VAR
Sabah Gazetesi Yazarı Mahmut Övür, iklim değişikliğinin sadece iklimle alakalı olmadığını aynı zamanda bunun birden fazla bileşeni olduğunu ifade etti. Övür, “İklim değişikliğinde asıl konu, iklimi en çok kirleten ülkelerin ne yaptığı. Bu iş sadece çevre boyutuyla çözülemez. Paris Anlaşması, Kyhoto Sözleşmesi çok önemli açılımlar getiriyordu. Küresel sitemi hayata uygulamak gerek. Küresel güçlü siyasi liderlere ihtiyaç var. Türkiye, çevre konusunda çok önemli işlere imza attı. Sadece çevre krizi yaşamıyoruz, syasi bir kriz de yaşıyoruz” ifadesini kullandı.
OĞUZ HAKSEVER: MEDYA VE AKADEMİ DÜNYAMIZ SINIFTA KALDI
NTV Program sunucusu Oğuz Haksever, iklim değişikliği ve medya alanında bir power point sunumu gerçekleştirdi. “Ben, bu sunumu hazırlayana kadar işlerin bu boyutta olduğunu bilmiyordum” diyen Haksever, Türkiye’de dış haberlerde çalışan medya mensuplarının dahil dünyada çevre konusundaki gelişmeleri yeterinde takip etmediğini, bilgi sahibi olmadığını ifade etti. Haksever, “           Ülkemizde gerek medya gerekse de akademi dünyası iklim değişikliği konusunda sınıfta kalmıştır. Bu alanda akademiz çalışmalar maalesef yeterli değil. ABD’deki habercilerle bizdeki habercileri kıyasladığımızda iklim değişikliği konusunda sınıfta kaldığımızı rahatça görebiliyoruz. Dünyada iklim değişikliğine neden olan ülkelerde iklim bilinci yüksek.ABD’de inkarcı yayınlar yapılıyor” dedi.

YILDIZ: MEDYA, BİRLEŞTİRİCİ OLMALI
Gazeteci Ogün Yıldız, günlük su kullanımına vurgu yaptı. Yıldız, “Çevre bilincinin oluşturulması çart. Çevrenin yok edilmesine seyirci kalamayız. Ekonomik kaygılar, gerçek kaygıları görmemizi engelliyor. Medya, bu ve benzeri konularda paydaşları bir araya getirmeli” dedi.




AHMET DOĞAN-DENİZGAZETE