Karaismailoğlu: ''Deniz yolunun payı 158 milyar dolar oldu!''

Deniz taşımacılığının sürdürülebilir ekonomik gelişme için olmazsa olmaz olduğunu ve Türkiye'nin denizcilik alanında devrim niteliğinde gelişmeler kaydettiğini belirten Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu; ''Dünya deniz taşımacılığına yeni bir soluk getirecek Kanal İstanbul ile ulaşım sektörü ve denizcilik alanında yeni bir çağın kapısı aralanacak.'' dedi.

Türkiye'nin alanında en önemli ulaştırma ve haberleşme odaklı etkinliği olan 12. Ulaştırma ve Haberleşme Şûrası; 6 Ekim tarihinde Atatürk Havalimanı C Terminali Etkinlik Merkezi'nde başladı. 7 ve 8 ekimde devam edecek olan ve teması  Lojistik – Mobilite – Dijitalleşme olarak belirlenen Ulaştırma ve Haberleşme Şûrasında "Milli Ulaşım ve Altyapı Politikası" vizyonuyla Transporttech Conference, Ulaştırma Bakanları Yuvarlak Masa Toplantısı, sektör oturumları, ikili görüşmeler, fuar ve paneller düzenlendi.

ITF Genel Sekreteri Young Tae Kim de Şura’da!

Şûra’da uluslararası konuşmacılar ve bürokratların yanı sıra ITF Genel Sekreteri Young Tae Kim, Apple SIRI Yaratıcı Ortağı Luc Julia, Amazon Türkiye Ülke Müdürü Richard Marriott, Hyperloop Kurucu Ortağı ve CEO’su Dirk Ahlborn, Türk Telekom CEO’su Ümit Önal, Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan ve Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy gibi üst düzey yöneticiler, ulaştırma ve haberleşmeye dair bilgi birikimlerini ve gelecek vizyonlarını paylaşacak.

Ulaştırma Şurası'nda konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu şu ifadeleri kullandı;

Deniz yolunun payı 158 milyar dolar oldu!

Düşük maliyetli ve verimli olmasıyla deniz taşımacılığı sürdürülebilir ekonomik gelişme ve refah için de olmazsa olmazdır. Üç yanı denizlerle çevrili bir yarımada olan Türkiye'nin bu gerçekliğinden hareketle denizcilik alanında devrim niteliğinde gelişmeler kaydettik. Ülkemizin toplam dış ticaret hacminde deniz yolunun ekonomik payı 2003 yılında 57 milyar dolarken, 2020 yılında 216 milyar dolara yükselmiştir. 2021 yılının ocak temmuz döneminde deniz yolunun payı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 36 artarak 158 milyar dolar olmuştur.

Filyos Limanı, yıllık 25 milyon ton konteyner elleçleme kapasitesi ile hizmet veriyor!

4 Haziran'da Karadeniz'de faaliyetlerine başlayan Filyos Limanı, yıllık 25 milyon ton konteyner elleçleme kapasitesi ile büyük tonajlı gemilerin yeni adresidir, Rusya, Balkanlar ve Orta Doğu ülkeleri arasındaki potansiyel trafikten kaynaklanacak kombine taşımacılık zinciri için önemli bir aktarma merkezidir. Yine Rize İyidere Lojistik Limanı yapımına da başladık. Yılda 3 milyon ton genel kargo, 8 milyon ton dökme yük, 100 bin TEU konteyner ve 100 bin araçlık Ro-Ro kapasitesi ile Karadeniz kıyılarında büyük tonajlı gemilerin yanaşabileceği dev yatırımı hayata geçiriyoruz. Bu limanlarımız ile birlikte Ege Denizi'nde yapımı devam eden Çandarlı Limanı ve Akdeniz'deki Mersin Uluslararası Limanı'nda devam eden genişletme çalışmaları ile üç¸ tarafı denizlerle çevrili olan ülkemizin 'denizci ülke' kimliğini ön plana çıkarıyoruz.

2002 yılında 37 olan tersane sayımız 84'e, yıllık üretim kapasitemiz ise 550 bin deadweight tondan 4,65 milyon deadweight tona yükselmiş ve yerlilik oranımız ise yüzde 60 seviyelerine ulaşmıştır. Dünyanın önde gelen yat imalatçısı olan ülkemiz, 2020 yılı mega yat projesinde sipariş adedi bakımından dünyada 3'üncü sıradadır."

Kanal İstanbul denizcilik alanında yeni bir çağın kapısını aralayacak!

Dünya deniz taşımacılığına yeni bir soluk getirecek Kanal İstanbul ile ulaşım sektörü ve denizcilik alanında yeni bir çağın kapısı aralanacak. Bu Proje, dünyada ve ülkemizde yaşanan teknolojik ve ekonomik gelişmelerin değişen iktisadi yönelimler ve ülkenin ulaştırma altyapıları konusundaki artan ihtiyaçları doğrultusunda ortaya çıkan vizyon bir projedir. Kanal İstanbul kapsamındaki ilk ulaşım köprüsü olan Sazlıdere Köprüsü'nün temelini atarak projemize başladık.

Yine diğer bir ulaşım geçişi olan Halkalı-Kapıkule yeni demir yolu inşaatı kapsamında Halkalı-Ispartakule arası demir yolu hattı yapım işine başladık: Dünyadaki su yolu projeleri incelendiğinde, İstanbul Boğazı gibi yoğun nüfusun içinden geçen başka bir su yolu bulunmamaktadır. Her iki yakasında yüz binlerce insanın yaşadığı Boğaziçi, gün içinde milyonlarca İstanbullu için ticaret, yaşam ve geçiş yeridir. Gemi trafiğinin oluşturduğu riskler nedeniyle Boğaz her yıl daha tehlikeli hale gelmektedir.

Yıllık gemi geçiş sayısı 45 bine ulaştı!

100 yıl öncesinde 3-4 bin olan yıllık gemi geçiş sayısının bugün 45 bine ulaşmıştır. Bunun yanında binlerce de şehir içi gemi trafiği seyir halindedir. Boğaz'da ortalama bekleme süresi, her gemi için yaklaşık 14,5 saattir. Bekleme süresi, bazen gemi trafiğine ve hava şartlarına bazen de yaşanacak bir kaza veya arızaya bağlı olarak 3-4 günü, hatta haftayı bulabilmektedir. Bu çerçevede, İstanbul Boğazı'na alternatif bir geçiş koridorunun planlanması zorunlu hale geldi ve Kanal İstanbul Projesi hayata geçirildi.''