Esenyel Hukuk Bürosu Rusya ile Ukrayna arasında çıkan savaş neticesinde ülke karasularında bulunan veya girmekte olan gemilerin nasıl hareket etmesi gerektiği konusunu baz alarak savaş halinin
sözleşmelere ve fiili durumlara olan etkisi hakkında bilgi notu paylaştı.Esenyel Hukuk Bürosu tarafından paylaşılan bilgi notu şu şekilde;1- SEFER ÇARTERLERİNİN SAVAŞ ZAMANINDAKİ DURUMU NE OLACAKTIR?
Öncelikle söz konusu sefere ilişkin sözleşmesel hükümler büyük önem arz etmektedir. Matbu sözleşmelerin neredeyse tamamında War Risk (Savaş Riski) ve Force Majeure (Mücbir Sebep) klozları
bulunmaktadır. Matbu sözleşmeler uyarınca kabul edilen genel kaide uyarınca Taşıyan’a söz konusu savaş bölgesindeki Limanlara sefere gitmeme hakkını tanımaktadır.
Bununla birlikte bu gibi durumlarda Taşıyan’ın olası zararlardan sorumlu tutulamayacağı hüküm altına alınmaktadır. Özellikle Conwartime, Voywar savaş klozlarında savaş riski bulunması durumunda Armatöre güvenlik önlemlerini alma ve seferi gerçekleştirmeme hakkı tanımaktadır. Shelltime ve Shellvoy gibi tanker çarterlerine yönelik sözleşmeler ise savaş riski kapsamında daha kısıtlı olup ancak savaş çıkması durumunda seferden çekinme hakkı tanımaktadır. 2- ZAMAN ÇARTERİ VE GEMİ KİRA SÖZLEŞMELERİNİN SAVAŞ ZAMANINDAKİ DURUMU NE
OLACAKTIR?
Zaman Çarteri ve Gemi Kira Sözleşmelerinde de sefer çarterinde olduğu gibi tarafların hukuki ilişkisini düzenleyen hükümlerin incelenmesi gerekmektedir. Öncelikli olarak tarafların birbirlerine bildirim
yükümlülükleri büyük önem arz etmektedir. Bu kapsamda Taşıyan veya Kaptan söz konusu limanın güvenli olmadığı kanaayindeyse ve bunu destekler kuvvetli argümanları var ise bunu çarterere en kısa
sürede bildirmelidir. (“unsafe port decleration”) Bildirim yükümlülüğüne göre Taşıyan, çarterere belirli bir süre tanıyarak bu süre zarfında güvenli bir liman (“safe port”) bilidirilmesi talebinde bulunabilir. Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Kaptan gemiyi en yakın ve güvenli limana götürme yetkisine sahiptir.
Düzenli sefer yapan gemilerin de yine yukarıdaki hükümler çerçevesinde sözleşmelerine dikkat etmeleri gerekmekte olup bu tip sözleşmelerde eğer alternatif güvenli liman tayin edilemiyorsa söz konusu sözleşmenin tek veya çift taraflı feshi mümkün olacaktır. 3- UKRAYNA VE RUSYA LİMANLARI GÜVENLİ LİMAN KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLEBİLİR Mİ?
LİMANLAR’IN SON DURUMU NEDİR?
Halihazırdaki güncel duruma bakıldığında ve durumu İngiliz ve Türk Mahkemeleri’nin daha evvel vermiş olduğu kararlar neticesinde incelediğimizde halihazırda Ukrayna Limanları’nın güvenli liman olarak kabul edilemeyeceği görüşü ağır basmaktadır. Rusya ve Ukrayna’nın Karadeniz ile Azak Denizindeki HUKUK BÜLTENİ karasularının güvenli liman olmadığına ilişkin vermiş olduğu deklarasyonlar göz önünde bulundurulduğunda bu ülkelerin limanlarının güvenli liman olarak sınıflandırılması güç görünmektedir. Rusya Limanları halihazırda işbu bilgi notumuz yazıldığı sırada çalışmakta olup Kerç Boğazı kapatılmıştır. Ukrayna Limanları özellikle Azak bölgesindeki limanlarda, ilk olarak Mariapul, Berdiyansky, Odessa ve Chernomorsk Limanlarına giriş çıkış yasaklanmasının akabinde tüm Ukrayna Limanları kapatılmıştır. Halihazırda bu limanlarda bulunan gemilerin can ve mal güvenliğini göz önünde bulundurarak söz konusu limanları terk etmesi makul ve açıklanabilirdir.4- GEMİ HERHANGİ BİR UKRAYNA VE RUSYA LİMANINDA SAVAŞ SEBEBİYLE MAHSUR KALIRSA
BUNUN SONUÇLARINA KİM/KİMLER KATLANMAK ZORUNDADIR?
Geminin savaş sebebiyle Ukrayna veya Rusya limanında mahsur kalması durumunda çarterer ile taşıyan arasında yapılmış olan sözleşme dikkatle incelenmelidir. Burada özellikle force majeure ve savaş klozları dikkatle okunmalıdır. Söz konusu mahsur kalma durumu force majeure olarak değerlendirilebiliyorsa bu halde bu madde uyarınca gereken bildirimlerin yapılıp yapılmadığına dikkat edilmelidir. Ancak burada belki de en temel husus geminin söz konusu limanda mahsur kalmasının geminin güvenli limanlar arasında seyrüsefer yapma yükümlülüğüne aykırılık teşkil edip etmediğinin tespit edilmesidir. Zira güvenli limanlar arası seyrüsefer yapma yükümlülüğüne aykırılık söz konusu ise, bu halde bu yükümlülük üzerinde olan taraf (kiracı, zaman çartereri, donatan, gemi işletmecisi) söz konusu zararlardan sorumlu olabilecektir.
sözleşmelere ve fiili durumlara olan etkisi hakkında bilgi notu paylaştı.Esenyel Hukuk Bürosu tarafından paylaşılan bilgi notu şu şekilde;1- SEFER ÇARTERLERİNİN SAVAŞ ZAMANINDAKİ DURUMU NE OLACAKTIR?
Öncelikle söz konusu sefere ilişkin sözleşmesel hükümler büyük önem arz etmektedir. Matbu sözleşmelerin neredeyse tamamında War Risk (Savaş Riski) ve Force Majeure (Mücbir Sebep) klozları
bulunmaktadır. Matbu sözleşmeler uyarınca kabul edilen genel kaide uyarınca Taşıyan’a söz konusu savaş bölgesindeki Limanlara sefere gitmeme hakkını tanımaktadır.
Bununla birlikte bu gibi durumlarda Taşıyan’ın olası zararlardan sorumlu tutulamayacağı hüküm altına alınmaktadır. Özellikle Conwartime, Voywar savaş klozlarında savaş riski bulunması durumunda Armatöre güvenlik önlemlerini alma ve seferi gerçekleştirmeme hakkı tanımaktadır. Shelltime ve Shellvoy gibi tanker çarterlerine yönelik sözleşmeler ise savaş riski kapsamında daha kısıtlı olup ancak savaş çıkması durumunda seferden çekinme hakkı tanımaktadır. 2- ZAMAN ÇARTERİ VE GEMİ KİRA SÖZLEŞMELERİNİN SAVAŞ ZAMANINDAKİ DURUMU NE
OLACAKTIR?
Zaman Çarteri ve Gemi Kira Sözleşmelerinde de sefer çarterinde olduğu gibi tarafların hukuki ilişkisini düzenleyen hükümlerin incelenmesi gerekmektedir. Öncelikli olarak tarafların birbirlerine bildirim
yükümlülükleri büyük önem arz etmektedir. Bu kapsamda Taşıyan veya Kaptan söz konusu limanın güvenli olmadığı kanaayindeyse ve bunu destekler kuvvetli argümanları var ise bunu çarterere en kısa
sürede bildirmelidir. (“unsafe port decleration”) Bildirim yükümlülüğüne göre Taşıyan, çarterere belirli bir süre tanıyarak bu süre zarfında güvenli bir liman (“safe port”) bilidirilmesi talebinde bulunabilir. Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Kaptan gemiyi en yakın ve güvenli limana götürme yetkisine sahiptir.
Düzenli sefer yapan gemilerin de yine yukarıdaki hükümler çerçevesinde sözleşmelerine dikkat etmeleri gerekmekte olup bu tip sözleşmelerde eğer alternatif güvenli liman tayin edilemiyorsa söz konusu sözleşmenin tek veya çift taraflı feshi mümkün olacaktır. 3- UKRAYNA VE RUSYA LİMANLARI GÜVENLİ LİMAN KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLEBİLİR Mİ?
LİMANLAR’IN SON DURUMU NEDİR?
Halihazırdaki güncel duruma bakıldığında ve durumu İngiliz ve Türk Mahkemeleri’nin daha evvel vermiş olduğu kararlar neticesinde incelediğimizde halihazırda Ukrayna Limanları’nın güvenli liman olarak kabul edilemeyeceği görüşü ağır basmaktadır. Rusya ve Ukrayna’nın Karadeniz ile Azak Denizindeki HUKUK BÜLTENİ karasularının güvenli liman olmadığına ilişkin vermiş olduğu deklarasyonlar göz önünde bulundurulduğunda bu ülkelerin limanlarının güvenli liman olarak sınıflandırılması güç görünmektedir. Rusya Limanları halihazırda işbu bilgi notumuz yazıldığı sırada çalışmakta olup Kerç Boğazı kapatılmıştır. Ukrayna Limanları özellikle Azak bölgesindeki limanlarda, ilk olarak Mariapul, Berdiyansky, Odessa ve Chernomorsk Limanlarına giriş çıkış yasaklanmasının akabinde tüm Ukrayna Limanları kapatılmıştır. Halihazırda bu limanlarda bulunan gemilerin can ve mal güvenliğini göz önünde bulundurarak söz konusu limanları terk etmesi makul ve açıklanabilirdir.4- GEMİ HERHANGİ BİR UKRAYNA VE RUSYA LİMANINDA SAVAŞ SEBEBİYLE MAHSUR KALIRSA
BUNUN SONUÇLARINA KİM/KİMLER KATLANMAK ZORUNDADIR?
Geminin savaş sebebiyle Ukrayna veya Rusya limanında mahsur kalması durumunda çarterer ile taşıyan arasında yapılmış olan sözleşme dikkatle incelenmelidir. Burada özellikle force majeure ve savaş klozları dikkatle okunmalıdır. Söz konusu mahsur kalma durumu force majeure olarak değerlendirilebiliyorsa bu halde bu madde uyarınca gereken bildirimlerin yapılıp yapılmadığına dikkat edilmelidir. Ancak burada belki de en temel husus geminin söz konusu limanda mahsur kalmasının geminin güvenli limanlar arasında seyrüsefer yapma yükümlülüğüne aykırılık teşkil edip etmediğinin tespit edilmesidir. Zira güvenli limanlar arası seyrüsefer yapma yükümlülüğüne aykırılık söz konusu ise, bu halde bu yükümlülük üzerinde olan taraf (kiracı, zaman çartereri, donatan, gemi işletmecisi) söz konusu zararlardan sorumlu olabilecektir.