Başbakan’dan Armatörlere söz
Kapora yaksa bile siparişini iptal edemeyen armatörler Başbakan’dan yardım istediGüney Kore ve Çin’de 7.5 milyon dwt’lik gemi siparişi veren ancak krizle düşen fiyatlar yüzünden bu siparişleri iptal etmeye çalışan Türk armatörler, çareyi Başbakan Erdoğan’a gitmekte buldu. Şadan Kalkavan “Başbakan Güney Kore Başbakanı arkadaşım, işi çözeriz sözünü verdi” dedi.Kriz nedeniyle zor durumda kalan ve Uzakdoğu’ya verilen gemi siparişlerini iptal edemeyen Türk armatörler Başbakan’dan yardım istedi. Hafta sonu Başbakan’la yaptığı görüşme sonrası söz aldığını söyleyen Şadan Kalkavan, “Teminatları yakalım yeter ki peşimizi bıraksınlar. Kriz öncesi 200 bin dolar gelir getiren gemilerin bugünlerde günlük zararı 2 bin dolar. Dolayısıyla gemi fiyatları da çok hızlı düştü. Başbakanımız söz verdi, Güney Kore Başbakanı arkadaşıymış işi çözecek” dediDati Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve armatör Şadan Kalkavan, şu an Türklerin Uzakdoğu tersanelerine verdikleri siparişlerin toplamının 7.5 milyon dwt olduğuna da dikkat çekti. Kalkavan “Uzakdoğu’da 7.5 milyon dwt’lık siparişimiz var ama iş yok. Bunlar çıksa ne olacak? Teminatları yakalım yeter ki peşimizi bıraksınlar diyoruz ama bir ilerleme kaydedemedik” diye konuştu.Başbakan Erdoğan’la Rize’de hafta sonu görüşme fırsatı bulduğunu ve kendisinden bir ’kurtuluş formülü’ istediklerini belirten Kalkavan, “Sayın Başbakanımız’dan söz aldım. Konuyla ilgileneceğini özellikle Güney Kore Başbakanı’nın arkadaşı olduğunu söyledi. Bu işi çözeriz dedi” bilgisini verdi.Kore, Çin ve Japonya’dan Türk armatörlerin siparişlerinin ertelenmesi ya da iptal edilmesi için herhangi bir olumlu adım atılmadığını aktaran Kalkavan, navlun fiyatlarında yüzde 98’e varan gerilemeler olduğunu gemi değerlerinin ise yüzde 50-80 arasında eridiğine dikkat çekti. Kalkavan, sadece Uzakdoğu değil Tuzla tersanelerindeki gemi siparişlerinde de ciddi iptaller yaşandığını vurguladı.
Kapora yaksa bile siparişini iptal edemeyen armatörler Başbakan’dan yardım istediGüney Kore ve Çin’de 7.5 milyon dwt’lik gemi siparişi veren ancak krizle düşen fiyatlar yüzünden bu siparişleri iptal etmeye çalışan Türk armatörler, çareyi Başbakan Erdoğan’a gitmekte buldu. Şadan Kalkavan “Başbakan Güney Kore Başbakanı arkadaşım, işi çözeriz sözünü verdi” dedi.Kriz nedeniyle zor durumda kalan ve Uzakdoğu’ya verilen gemi siparişlerini iptal edemeyen Türk armatörler Başbakan’dan yardım istedi. Hafta sonu Başbakan’la yaptığı görüşme sonrası söz aldığını söyleyen Şadan Kalkavan, “Teminatları yakalım yeter ki peşimizi bıraksınlar. Kriz öncesi 200 bin dolar gelir getiren gemilerin bugünlerde günlük zararı 2 bin dolar. Dolayısıyla gemi fiyatları da çok hızlı düştü. Başbakanımız söz verdi, Güney Kore Başbakanı arkadaşıymış işi çözecek” dediDati Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve armatör Şadan Kalkavan, şu an Türklerin Uzakdoğu tersanelerine verdikleri siparişlerin toplamının 7.5 milyon dwt olduğuna da dikkat çekti. Kalkavan “Uzakdoğu’da 7.5 milyon dwt’lık siparişimiz var ama iş yok. Bunlar çıksa ne olacak? Teminatları yakalım yeter ki peşimizi bıraksınlar diyoruz ama bir ilerleme kaydedemedik” diye konuştu.Başbakan Erdoğan’la Rize’de hafta sonu görüşme fırsatı bulduğunu ve kendisinden bir ’kurtuluş formülü’ istediklerini belirten Kalkavan, “Sayın Başbakanımız’dan söz aldım. Konuyla ilgileneceğini özellikle Güney Kore Başbakanı’nın arkadaşı olduğunu söyledi. Bu işi çözeriz dedi” bilgisini verdi.Kore, Çin ve Japonya’dan Türk armatörlerin siparişlerinin ertelenmesi ya da iptal edilmesi için herhangi bir olumlu adım atılmadığını aktaran Kalkavan, navlun fiyatlarında yüzde 98’e varan gerilemeler olduğunu gemi değerlerinin ise yüzde 50-80 arasında eridiğine dikkat çekti. Kalkavan, sadece Uzakdoğu değil Tuzla tersanelerindeki gemi siparişlerinde de ciddi iptaller yaşandığını vurguladı.
BENİM VERDİĞİM VERGİYİ YABANCI BAYRAKLI GEMİ ÇALIŞTIRAN ARMATÖRE VEREMEZSİNİZ.ADAM NE VERGİ VERİR NE PERSONELİ SİGORTA YAPAR OHH CUKKA PARALAR,SONRADA AĞLAR ÇÜNKÜ BENİM VERDİĞİM PARADA AÇ GÖZLÜLERİN GÖZÜ.HİÇ BİR ZAMAN KENDİ PARMAKLARINI BİLE TAŞIN ALTINA KOYMAZ BUNLAR,LAKİN EN UFAK KRİZDE NAVLUN DÜŞMELERİNDE HEMEN PERSONELİN KAFASINI SOKARLAR TAŞIN ALTINA.NEYMİŞ GEMİ ALMIŞ BORCU VARMIŞ,BANANE BANA SORDUNMU GEMİYİ ALIRKEN,VEYA BENİ ORTAK ETTİNMİ ALDIĞIN GEMİYEDE CEREMESİNİ BEN ÇEKEYİM İNSANDA UTANMA OLUR BİRAZ.TABİ BİZİ SAVUNAN BİR KURULUŞUMUZ BİLE YOK,AMA UNUTMAYIN DÜNYA SADECE BU TARAFTAN İBARET DEĞİL,BUNUN ÖBÜR TARAFIDA VARR.
Geçen hafta İstanbul’da, Hilton Oteli’nde, denizcilik sektörü ile ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş’i biraraya getiren toplantı öncesi yaşananlar, armatörlerin halen Derviş’in kurallarından haberdar olmadığını ortaya koydu. Toplantının iki önemli özelliği vardı. Bunlardan ilki, kaynak için IMF’den gelecek kredilerin hayati öneme sahip olduğunu ısrarla vurgulayan Derviş’in katma değeri yüksek ve ülke açısından vazgeçilmez sektörlerden biri olan denizciliğe 1,5 yıl sonra vakit ayırabilmesiydi. Bundan daha ilginç olanı ise toplantı öncesi yaşanan olaylarda kendini ele verdi: Toplantı cuma gününe planlanmıştı. Deniz Ticaret Odası’nın basın halkla ilişkilerini yürüten Dildar Halkla İlişkiler şirketi, perşembe günü gönderdiği bir faksla haber merkezlerinden toplantıyı bir temsilci ile takip etmelerini istedi. Ancak aynı adresten akşam saatlerinde gelen bir başka faksta toplantının iptal edildiği belirtiliyordu. Buna bir anlam veremeyen ekonomi ve denizcilik haberlerini takip eden muhabirler yoğun bir telefon trafiğinden sonra toplantının gerçekte iptal edilmediğini ve bunun bir ‘atlatma girişimi’ olduğunu öğrenirken, her ihtimale karşılık cuma günü erken saatlerde toplantının yapılacağı otelin önünde beklemeye başladı. Toplantı söylenildiğinin aksine 11.30’da başladı. Bakan Derviş saat 12.15’te toplantı salonuna giriş yapana kadar da gazeteciler talimat gereği otelin lobisine bile alınmadı.rrBasına açık olarak planlanan bu toplantının neden son anda iptal edildiği açıklanmadı? Bu açıklamaya rağmen toplantı niçin yapıldı? Cevabı çok basit. Çünkü denizciler Derviş’in kurallarından habersizdi. Onlar Bakan Kemal Derviş’e basın önünde hem sitem etmeyi hem de kaynak konusunda ondan söz almayı tasarlamıştı. Ancak tam bu noktada fakstan haberdar olan ekonomi yönetimi, toplantının koordinasyonunu sağlayan Denizcilik Müsteşarlığı’na Bakan Derviş’in bu tür toplantıları basına kapalı yaptığını ve aksi durumda toplantıya katılmayacağını iletti. Özetle Derviş, toplantıda şov yapılmasını ve ekonominin gerçeklerinin gözardı edilerek boş vaadlerde bulunulmasını istemiyordu. Perşembe akşam saatlerinde gelen ve toplantının iptal edildiğini belirten faksın sırrı, Derviş kanadından gelen bu uyarıydı. Böylece yapılan gaf telafi edilecek ve Denizcilik Zirvesi sessiz sedasız gerçekleştirilmiş olacaktı. Evdeki hesap çarşıya uymadı ve gazeteciler ilk gelen faksa itibar ederek 2,5 saat lobide bekledi.rrBasına kapalı toplantıdan ilk olarak Deniz Ticaret Odası Başkanı Cengiz Kaptanoğlu ayrıldı. Kaptanoğlu, başka bir randevusu olduğu için toplantıdan erken ayrılmak zorunda kaldığını söyledi. Ancak konuya yakın bir kaynağa göre, denizcilerin Emlakbank’a olan 300 milyon dolara yakın kredi borcunun kamuoyunda gündeme getirilmesinden rahatsızlık duyan Kaptanoğlu, beklenen sonucu alamayacağını düşündüğü için toplantıdan ayrıldı. Aynı kaynağın aktardığı bilgilere göre Kaptanoğlu’nun toplantıda sarfettiği şu sözler de bu tezi güçlendiriyor: “Emlakbank kredileri için bir bardak suda fırtına koparıldı. Hem bahse konu bankada, hem diğer bankalarda yüzde itibariyle en çok geriye ödenecek kredi ve faizler bizim sektörümüzden olacaktır. Sayın Bakanım zat—ı alinizden bu hususun takibini rica ediyorum. Bu mesele haksız olarak sektörümüzü çok yaralamış ve imajımız zedelenmiştir.”rrDerviş: Sahillerimiz uzunrrBakan Derviş’in toplantı çıkışında, “Sahillerimiz uzun. Denizcilik önemli bir sektördür. Bu sektörün öncüleri bize sorunlarını anlattılar” demekle yetinmesi de armatörlerin toplantıdan bekledikleri sonucu alamadığını teyit etti. Özetle armatörler kaynak talebini dile getirirken, Derviş yine acı gerçeklerden bahsettikten sonra, nazik bir dille ‘mali politikaları etkilemeyecek çözümlere açık olduklarını söyledi.rrTürkiye’nin 180 milyon tonluk dış ticaret yüklerinin yüzde 97’sini taşıyan armatörler, ayrıca Derviş ve ekibinden Eximbank’tan direkt kredi almalarına imkân tanıyacak düzenlemelerin yapılmasını ve Tuzla’daki gemi inşa sanayicileri için Eximbank bünyesinde 300 milyon dolarlık dönerli bir fonun oluşturulmasını istedi. Bu talebin somut karşılığı ise, Denizcilik Müsteşarlığı koordinatörlüğünde ilgili kurumlarla sektörden temsilcilerin yer alacağı çalışma komisyonlarının kurulması oldu. Bu arada toplantının başlangıcında denizcilik hakkında çok az bilgiye sahip olduğunu anlatan Derviş’in toplantı bitiminde, “Bu da gösteriyor ki Türkiye’de bakanlık sayısı 10’a bile düşse kalan bakanlıklardan biri denizcilik bakanlığı olmalıdır” sözlerini sarfetmesi denizcilikten sorumlu Devlet Bakanı Ramazan Mirzaoğlu’nu çok mutlu etti. Mirzaoğlu, bu gelişmeyi, “Sayın Derviş de bizimle aynı fikirde. Türkiye bir deniz ülkesi ise denizcilik bakanlığı kurulmalıdır” diye yorumladı.rrDenizcilik Müsteşarı Mustafa Koçak, Armatörler Birliği Başkanı Şadan Kalkavan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) eski Başkanı Fuat Miras’ın yanı sıra ilgili kuruluşlardan çok sayıda temsilci ve armatörün de katıldığı toplantıdan sorunların çözümü için somut bir karar bekleyenler hayâl kırıklığına uğradı. Bütün bunlar bir yana, Hilton’daki toplantının daha önemli bir hizmeti oldu denizcilik sektörüne. Hiçbir oy kaygısı taşımayan ve kendi kurallarından taviz vermeyen Derviş, ilk kez biraraya geldiği armatörlere, “Aynı geminin yolcularıyız. Bu geminin batmaması için dişimizi sıkmak zorundayız. Şu şartlarda sizi rahatlatacak bir adım atamasak da sizlerin yanındayız” mesajını verdi. Yeni kredi alabiliriz umuduyla geldikleri toplantıdan eli boş dönen armatörler ise, geleceğe ilişkin değerlendirmelerinde o kadar da kötümser değil. Deniz Ticaret Odası Meclis Başkanı Erol Yücel’in de dikkat çektiği gibi, “Kemal Derviş gerçekçi bir devlet adamı. Acı da olsa gerçekleri söylemekten kaçınmıyor. Bunlara alışmamız lâzım.”rrArmatörler, beklentilerine cevap bulamadılar belki ama bu toplantıdan bir kıssadan hisse çıkardılar. O da, Bakan Derviş’in de katılacağı bir toplantı düzenlemeden önce onun nelere ‘evet’, nelere ‘hayır’ diyeceğini çok iyi öğrenmekte ve her adımı bu bilgilere göre atmakta fayda olduğu.
Türk devletine Vergi vermemek için yabancı bayrak çekenrarmatör nasıl oluyorda Türk devletinden yardım istiyor.rVegiler Pananama'ya gitsin, Yardım Türk milletinden gelsin olmaz..rrHükümetimiz Ancak Türk bayraklı gemi armatör ve Tayfasınaryardım etmeli onlara destek olmalıdır.Türk bayrağınınrkıymeti anlaşılmalı..
Acaba sipariş edilen gemilerin hangi bayrakta olduğunu konrol etme olanağı varmıdır?rbana göre yüzde ellisinden daha fazlası yabancı bayrakta.rrSon beş yıldır hayal edemedikleri paralar kazananlar ve son 3 aydır kötü giden piyasada rbattık diyorlar, insanın aklı ermiyor böyle bir duruma,hiç kimse de çıkıp bunu sormuyor rbu beyefendilere. Cape Size bir geminin günlük masrafı (runing cost) yaklaşık usd 12000,- bugün t/c navlunlar usd 20000 ve usd 25000 kadar çıktı ve navlunlarda yukarıya doğru rgitme eğilimi var çünki stoklar bitti ve ticaret (alışveriş) tekrar başlıyor.rrDevlet dikkat etsin 20 armatör para kaybediyor diye paraları saçar ise kriz sebebi ile iştenrçıkartılan, işsiz kalan binlerin hakkını kim ödeyecek.rrSağlıcakla kalınrrHasan Öztürkrrr