Tüm değerli okuyuculara başarı ve sağlık dolu yeni bir yıl dilerim.
2015 durağan ötesi çok fazla değişkenin olacağı bir yıla benzediğinden bir şeyler yazmak istedim.
İktisadi anlamda baktığımızda Avro/dolar paritesindeki gelişmeler, AB merkez bankasının yıllardır "hep vaat sıfır aksiyon", ABD’nin ise ciddi bir büyüme içine girmesi ve FED faiz artırımı söylemi her ne kadar petrol fiyatlarının enflasyona negatif etkisi ile 2015de zayıflayan bir ihtimal olsa da USD'de malum değer artışını getirdi.
Yıl içinde USD değer artışının AB Merkez Bankasının €500milyar tutarında genişleme politikası açıklasa da AB içindeki ülkelerde politik ve ekonomik konjonktür, bahse konu parasal genişlemenin sahaya yansımama ihtimali, petrol fiyatlarının enflasyona negatif etkisi, AB bölgesinde deflasyon trendi ve negatif faizin yarattığı talep ertelemesi ile bu trend devam edecek gözükmektedir.
Dünya ölçeğinde Çin'de yavaşlayan büyüme ve ABD haricinde düşük büyüme trendinin ve artan ülke stoklarının emtia fiyatlarını baskılaması muhtemeldir.
Petrol fiyatlarında düşüşün yarattığı bütçe kaybını daha fazla üretim ile bazı ülkelerin. telafi etmeye kalkması petrolde önlenemez düşüşü de tetiklemektedir.
Opec üyesi bazı ülkelerin geçmişte 60/70$/barrel makul fiyattır açıklaması unutulmamalıdır.
Böyle bir konjonktürde gelişmekte olan ülkelerin negatif ayrışacağı gözükmektedir.
Tabii Cin ve Hindistan'ın düşen petrol fiyatlarından ziyadesi ile faydalanacağını da söylemek lazım.
Türkiye’nin içinde bulunduğu seçim yılı, bazı komşu ülkelerdeki savaş hali, düşen Avro paritesinin ihracat rakamına negatif yansıması ile kendisini pozitif ayrıştırmak için sağlam bir maliye politikası yürütmesini gerektirmektedir. Petrol fiyatındaki düşüş, bunun cari açığa ve enflasyona olumlu yansıması, akaryakıttan Maliye bütçesine sağlanan ek vergi geliri olumlu ekonomik faktörler olarak gözükmektedir. Bu durum secim surecinde fiscal harcamada Maliye'nin elini kuvvetlendirmekte olup büyümeye ilave katkı yapacaktır. Ancak bulunduğumuz coğrafyada politik risklerin tahmininin zorluğu negatif yönlü ekonomik gelişmelere sebebiyet verebilir.
Bu bağlamda 2015'in bir önceki yıldan daha fazla belirsizlikler içereceği tahmini ile muhafazakar bir yaklaşım içinde olunmayı gerektiriyor.
Hükûmetin Merkez Bankası’na faiz düşürme söylemi petrol fiyatlarının enflasyona yapacağı negatif etki faiz hadlerinde göreceli bir düşüşe sebebiyet verebilir. Düşen petrol fiyatlarına istinaden AB bölgesi hariç tüketici harcamasının artacağını beklemek de yanlış olmaz. Su ana kadar yaşanan ekonomik ve politik gelişmeler 2015'i farklı olmaya namzet bir yıl olarak vaat ediyor.
Allah'tan ülkemize ve milletimize kolaylıklar vermesi dileğiyle.