Yurdumuzda yaşanan Küresel iklim değişikliğinin getirdiği susuzluk tehlikesiyle birlikte ,başta politikacılar olmak üzere iş çevreleri ve bazı STK lar susuzluğu çare başlığında SU dan politika yapmaya yada rant elde etmeye başladılar.
Su tasarrufu nu amaçlayan sözde İstanbul da yaşayanları bilgilendiren ve Büyükşehir Belediyesi ile işbirliği yaparak Bilbordlara reklam veren bir STK, bulaşıkları makine ile yıkayın tavsiyelerinde bulundu.
Ancak bunu yaparken Bulaşık makinesinin kaç para olduğu ne kadar elektrik tükettiği yada özel deterjanların maliyetini hiç düşünmeden kendi üyeleri bir iş adamının bile bile reklamını yaptılar.
Üstelik deniz suyu karışan suyla makinelerin ömürlerinin ne olacağını hesaplamadan.
En son dün basında bir Bilim Adamı nın açıklamaları yer aldı(su yoksa maden suyu için)sormak lazım o bilim adamına acaba günde kaç litre soda tüketiyor yada hangi soda firmasına danışmanlık yapıyor diye.
Bir zamanlar bazı bilim adamları Alüminyum yada bakır tencere kanser yapıyor diye açıklamada bulunmuşlardı,ardından çelik tencere satışlarında patlama oldu.
Daha sonraki yıllarda o bazı bilim adamlarının çelik tencere firmalarına danışmanlık yaptıklarının yine araştırmacı basından öğrenmiştik.
1990 lı yılların başında Özal ın talimatı ve Bakanlar kurulunun 1991 yılında imzası ile Deniz suyunun kullanılması seçenekler arasında iken ,bu halen yapılıyorken arıtmadan verdikleri için yok diyorlar,ardından deniz suyunun kullanabilmek için ihale açacaklarını ifade ediyorlar.
Kısacası Su dan acayip rant elde edip politika yapıyorlar.